Son zamanlarda oldukça gündemde olan besin desteklerinden birisi de KOENZİM Q10 dir.
İlk kez 1957 yılında Wisconsin Üniversitesi'nde araştırmacı Frederick Crane tarafından keşfedilmiş ve keşfinden bu yana sağlık üzerindeki potansiyel yararları çok sayıda araştırma ve deneyle ispatlanmıştır.
Hemen hemen tüm hücrelerimizin zarında bulunan yağda çözünen, vitamine benzeyen bir madde olan Koenzim Q10, hücrelerimizde enerji üretmek için gereken ve vücuda oksidatif hasar veren molekülleri temizleyen güçlü bir antioksidandır.
Vücudumuzda en çok kalp, karaciğer ve böbrekler gibi enerji ihtiyacı yüksek organlarımızda bulunuyor. Günümüzde çoğu kronik hastalıklarda da Koenzim q10 eksikliğinin olduğu görülmüştür.
Koenzim Q10 pek çok hayvansal ve bitkisel kaynakta da bulunmaktadır. En zengin hayvansal kaynakları somon, ton balığı gibi yağlı balıklar, yumurta ve kırmızı et. Bitkisel kaynakları ise ıspanak, brokoli, karnabahar, portakal, çilek ve Antep fıstığı en fazla koenzim Q10 içeriğine sahip olanlar olarak sıralayabiliriz. 🍗🥦
“Madem besinlerde var olan hem de doğal üretilen koenzim Q10 Neden destek ürünlerle alınmalı?" sorusu hepinizin aklına gelmiştir sanırım:
Besinlerden aldığımız bu bileşik, büyük moleküler kütlesi ve suda çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle bu bileşen besinlerle alındığında dokular yeterince yarar sağlayamaz.
KİMLER KULLANMALI
Vücudun doğal koenzim Q10 üretimi yaşa ve hastalıklara bağlı olarak azalır. 40 yaş üstündeki bireylerde, şeker hastalarında, kalp yetmezliği yaşayanlarda, kanser hastalarında ve kolesterol ilacı kullananlarda koenzim Q10 daha düşük miktarda bulunur.
KALP HASTALARI KULLANABİLİR💔
Kalp yetmezliği yaşayan hastaların kalp kasında koenzim Q10 seviyesinin düşük olduğu görülmüştür bu da kalp kası hücrelerinin daha fazla yıpranmasına ve oksidatif etkiye maruz kalmasına sebep olur. Koenzim Q10 takviyesi bu hastalarda bu durumla savaşır ve kalp fonksiyonlarını artırır. Kalpte ve atar damarlarda daralmayla gelişen koroner kalp hastalığına sahip bireylerde de koenzim Q10 damarları genişletir ve böylece kalp krizi geçirme riskini azaltır. Ancak en önemli husus sudur bu besin desteği ilaç yerine geçmez ve bu desteği kullanmak tek başına mucize yaratmaz. Doktorunuzun önerisi bu durumda çok önemlidir.
KAN ŞEKERİNİ KONTROL ETMEYE YARDIMCI OLUR Şeker hastalığı pankreastan üretilen ve kan şekerini düzenleyen insülinin eksikliği veya etkin kullanılamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Sağlıksız beslenme, stres gibi bir çok dış faktörler pankreas hücrelerine hasar verir, şeker hastalığının oluşumunu ve ilerlemesini destekler. Koenzim Q10 bu hastalarda hasar oluşumuna neden olan bileşikleri adeta ortamdan temizler atar ve kan şekerini düzenler. Ayrıca yağları enerjiye dönüştürdüğü için şeker hastalığının başlıca risk faktörü olan obeziteyi önler.
KOLESTEROL İLACININ YAN ETKİLERİNİ AZALTABİLİR Vücudumuzda koenzim Q10 sentezi kolesterolün üretimi ile ortak bir yolda gerçekleşir. Bu nedenle kolesterol düşürücü ilaç kullananlarda kolesterol ile beraber koenzim Q10 üretimi de baskılanır. Koenzim Q10 bu hastalarda takviye edildiğinde enerji üretimini artırarak bu yan etkileri azaltabilir. Ancak bu hastalarımız da kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.
BEYİN SAĞLIĞINDA DA ETKİN🧠🧠 Beyin hücrelerimizin enerjisi ilerleyen yaşlarda hem tembelleşir hem de sayıları azalır. Koenzim Q10 bu fonksiyon kaybını önler, enerji üretimini destekler ve beynimiz için adeta bir kalkan oluşturur. Koenzim Q10 antioksidan etkisiyle hasar oluşmasını önleyerek bunama, Alzheimer ve Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatır.
GÜÇLÜ BİR KANSER SAVAŞÇISI Vücutta hücre hasarına neden olan serbest radikaller adı verilen kötü hücrelerin çoğalmasıyla kanser riski artar. Koenzim Q10 serbest radikallere karşı savaşır vücudumuzu böylece kansere karşı dirençli kılar korur.
YAŞLANMA KARŞITI🕺👨❤️👨 Cildimiz Yaşlandıkça nem düzeyi azalır, kurur ve sarkmaya başlar. 40 yaş sonrasında koenzim Q10 takviyesi ürünlerin alınması zararlı faktörlerin etkilerini ortadan kaldırır, nemli ve diri bir cilt sağlar, kırışıkları azaltır. Cildi sıkılaştırır.
KOENZİM Q10 VE OMEGA 3 BİRLİKTE YAŞLANMAYI ENGELLER.
Omega 3 çoklu yağ asitleri, vücut tarafından sentezlenemeyen ancak vücudun fonksiyonlarının sağlıklı şekilde devam edebilmesi için gereklidir. Omega3, yaşlanma etkilerine karşı çok etkili ve gerekli bir savaşçıdır. Kalp ,damar ve beyin hücreleri gereklidir.
Koenzim Q10 ile Omega 3 bir araya geldiği zaman, vücudumuzu doğal bir şekilde korur, yaşlanma etkilerini en aza indirir. Ayrıca yaşlandıkça beyin fonksiyonlarının azalmasıyla ortaya çıkan unutkanlığa karşı da etkilidir. Yaşlanma sürecinde dinç, dinamik ve sağlıklı olabilmek adına Omega 3 ve Koenzim Q10 bileşimi, en büyük doğal destekçilerimizdir..🌟⚡️
KULLANIMDA DİKKAT ETMESİ GEREKEN HASTALAR
Genellikle günlük 100-300 miligram aralığında koenzim Q10 takviyesi önerilir. Yaşlanmaya karşı 100 miligram kadar yeterlidir. Fakat hastalık durumlarında önerilen doz değişebilir. Bu nedenle doktorunuza danışarak bu besin desteğinin dozunu belirlemenizi öneririz.
Ancak çocuk, gebe ve hamileler, kan sulandırıcı ilaç kullananlarda ilacın etkinliğini azalttığı için bu hastalar da koenzim Q10 takviyesi mutlaka doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. Çünkü bu konuda yapılmış yeterli çalışma bulunmamaktadır.
SADECE İYİ OMEGA İÇİN.
www.iyiomega.com
Comments